tıka basa dolu

tıka basa dolu
cramfull, overcrowded, jam-packed, chock-full (of sth/sb), chock-a-block (with sth/sb)

İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • çakılı — tıka basa dolu …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • hıncahınç — sf., cı 1) Dopdolu 2) zf. Ağzına kadar, tıka basa dolu olarak Kaldıkları otelin karşısındaki kahve her gece hıncahınç dolu. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sefer tası — is. Yemek taşımakta kullanılan ve birbiri üzerine konulup bir sapa geçirilen kaplar veya bunlardan her biri Tıka basa dolu sepetlerimizi, sefer taslarımızı açacağız, soğuk börekler ve taze meyveler yiyeceğiz. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bıgrıg — çuval, dağarcık, tulum gibi eylerin tıka basa dolu olmasından sonra bu gibi şeylerde olan girinti ve çıkıntı I, 461bkz: bıgrıl …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • HINCAHINÇ — Ağzına kadar ve tıka basa dolu. Dopdolu. (Bu tabir bir yer veya taşıt için kullanılır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • örüklü — tıka basa, çok dolu …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • ıskarça — is., den., İt. scarso 1) Kalabalık liman 2) den. Bir limanın gemilerle dolu olması durumu 3) esk. Bir şeyi tıka basa doldurma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”